Acımak-Rüya Ecrin Kara

ACIMAK




(Zehra babasının defterini okumaktadır.)

Cevdet:Sana bir yardımda bulunabilir miyim Müşrit.

Müşrit:Geçti artık . Bu tesadüf bir iki sene evvel olsaydı belki eski arkadaşa bir iyilik edebilirdin. Fakat şimdi... Ölüler gibiyim... Hiçbir şeye ihtiyacım yok... Yuvarlanıp gidiyoruz...

Müşrit:(içinden)Cevdet'ten beş on kuruş istemek mümkündü ama alacağımı almıştım ondan.
 
(Cevdet tekrar ısrar eder)

Cevdet:Sana mutlaka bir şey yapmalıyım Müşrit.

(Müşit gülümser ve birden aklına kızı Zehra gelir.)

Müşrit:Bana hakikaten bir iyilik yapmak istiyor musun Cevdet?

Cevdet:Elbette ona ne şüphe?

Müşrit:İki kızım vardı... Biri öldü... Öteki de ya ölecek... Ya ahlâksız olacak... Senin hatırlı ahbapların vardır... Şu çocuğu bir leyli mektebe kabul ettirebilir misin? Böylece hem bir  masumu kurtarmış hem de bana edebileceğin tek iyiliği etmiş olacaksın...

(Müşrit artık kendini tutamamış yüzünü çevirip ağlıyordu.Cevdet ise ona kuvvetli vaatlerde bulunmuş ve Zehra'yı marabet mektebine yerleştirmiştir.)

(Müşrit nihayet kızını o canavarların elinden kurtarmıştır.Şimdi de ana kız ikisi de köpek gibi ayaklarıma kapanarak ağlıyorlar.)

 ana,kız: Ferihayı toprağa verdik... Zehra'yı da elimizden alma!

(Müşrit ise Zehra'yı kurtardığı için mutluydu.)

Defter burada bitiyordu. Yalnız birkaç sahife ötede okunmayacak kadar karışık ve fena yazılar vardı.)
 
Müşrit:Zehrayı gördüm. Büyümüş hemen hemen bir genç kız olmuş. Dört seneden beri görmemiş olmama rağmen o kadar çocuğun içinde derhal bulup çıkardım. Zehra mektep arkadaşlarıyla beraber bir yere gidiyordu. Allahtan son bir şey isterdim: Kocaman bir hanım olmuş kızımı son bir defa kucaklamak... Fakat buna imkân yok... Çocuğum benden utanır... Ne yapalım elverir ki o bahtiyar olsun.

(Zehra defteri bitirdiği zaman ortalık ağarmaya başlamıştı. Titreye titreye yerinden kalktı mumu eline alarak cenazenin yattığı odaya girdi.. Battaniye kısa olduğu için ölünün yırtık çoraplı ayakları dışarıda kalmıştı Zehra artık kendini zaptedemedi.)

Zehra:(feryat ederek)Baba... Benim zavallı babam...

Zehra:(gözlerinden sel gibi yaşlar aktı bir ibadet istiğrakı içinde babasının ayaklarını öperek)— Baba... Zavallı babam... Affet beni...

(Zehra artık acımayı öğrenmiştir.)







Yorumlar