GAMMAZ YÜREK---(Meryem Çağlar)

    Doğru! Sinirliydim, fena halde sinirliydim,hala da öyleyim ama deli olduğumuda nereden çıkarıyorsunuz?Hastalığım duyularımı keskinleştirmiş, harap etmiş ya da köreltmiş değildi.Hepsinden öte olan, keskin işitme duyusuydu. Cennetteki ve dünyadaki bütün sesleri duyuyordum. Cehennemden gelen pek çok sesi duyuyordum. Söylesenize, nasıl deli olabilirim? Dinleyin ve nasıl ustalıkla-nasıl sakince size bütün hikayemi anlatıyorum, görün.

     Fikrin aklıma ilk nasıl geldiğini söylemek imkansız ama aklıma düştüğü andan itibaren beni gece-gündüz rahat bırakmadı. Bir amacım yoktu. Bir arzum yoktu . Yaşlı adamı severdim. Bana hiç zararı dokunmazdı. Altınlarında da  gözüm yoktu. Beni sinirlendiren... Sanırım gözleriydi ! O gözleri bana karşı nefretle bürünmüş gibiydi. Bana öyle bakınca çok sinirleniyordum. O bakışlarından kurtulmam için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdım. Fakat aklımdan geçenler hiçte iyi şeyler değildi . Sorular soruları açıyordu. Aklımdan hiç gitmiyorlardı. Bu yüzden beni gece-gündüz hiç rahat bırakmıyorlardı. Aklımdan geçenleri uygulayabilirmiydim ? O kadar acımasız olamam herhalde, onu öldüremem. Ama o gözleri çok sinir bozucuydu, yapmalımıydım acaba? Hiçbir sorunun cevabını bulamıyorum. 


     Bu arada yaşlı adam neden her gece altınlarını sayıyordu? Yoksa benim onun altınlarını çalacağımımı düşünüyordu? Yok artık! Bu kadar da olamazdı herhalde. Neyse şimdi yaşlı adamla tanıştığımız o güne dönelim.


     O gün yanımızdaki eve biri taşınmıştı. Kim olduğunu çok merak edip, gidip evin camından içeri bakmıştım. Yaşlı adam her zamanki gibi altınlarını sayıyordu birden bana sertçe baktı. O an eve korkup kaçmıştım. Çok ürkütücü bakıyordu , belki de altınların da gözüm olduğunu düşünmüş olabilirdi. Ertesi sabah cesaretimi toplayıp kapıyı çaldım. Yaşlı adam kapıyı açınca birden ürktüm çünkü bir gözü kördü galiba çok korkutucu gözüküyordu. 


    "Ben yan komşunuz içeri girebilir miyim?" deyip hemen girdim. Yaşlı adam çok suskundu. Onunla gözgöze gelmemeye çalışıyordum. Yaşlı adam ayağa kalkıp odasına gitti. Yine altınlarını ses çıkarmadan saymaya çalıştığını biliyordum. Çünkü demiştim ya hastalığım işitme duyumu güçlendiriyordu. Ama ben gerçekten deli değilim. Bana neden inanmıyorlardı? Pek çok ses duymam benim elimde değildi ki. Evet, çok rahatsız edici bir şey ama kimse beni anlamıyor. Neyse devam edelim. 


      Yaşlı adama bakmak için sessizce yürüyordum. Başımı kapıdan içeri sokup onu izledim. Altınların sesi beni çok rahatsız ediyordu, sabah akşam onları dinliyordum. Aslında yaşlı adam iyi birisine benziyordu. Ama bakışları...  Şimdi aklıma geldi de benim her şeyi duyabildiği mi bilmemeliydi.Bunu herkese anlatıp deli olduğumu kanıtlarsa? 


     Şimdiki zamana dönecek olursak yaşlı adama yakınlaşmam gerekli. O bakışlarından kurtulmam gerek. Aklımda karar veremediğim sorular vardı, en çok da onu öldürmem gerektiğini düşünüyordum. Ama bu ben olamam, ben böyle biri değilim. Ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yok. Sürekli düşünüyordum. Yaşlı adam herhalde altınlarını çalacağı mı düşünüyordu. Ama ben onun altınlarıyla ne yapabilirdim ki?


En çok sinirlendiğim an ise şu idi: bu sefer her zamankinden farklıydı bana daha çok nefret ile bakıyordu daha hızlı sayıyordu altınlarını. Fakat bu sefer sesleri çok çıkıyordu, dayanamadım. "Yeter" diye bağırıp çıkıp gittim. O gece eve dönmedim. Diğer gün eve gittiğimde ise ne göreyim? Yaşlı adam ölmüştü.


Olayın şokundan bir türlü çıkamadım. Altınları şimdi kime kalacaktı? Birden elindeki kağıt parçası dikkatimi çekti. Alıp içindeki yazıları okudum, çok şaşırtıcıydı. İçinde; ölmüş eşinden kalan son hatırası olan altınları ömrünün sonuna kadar koruyacağına söz verdiği yazıyordu. Yaşlı adam sözünü tutmuş ömrünün sonuna kadar altınlarını korumuştu.


 Vay benim halime! Meğersem ne kadar iyiymiş adamcağız. Bir de benim aklımdan geçenlere bakın. (Kız yaşlı adama " ben de sana söz veriyorum o altınları ömrümün sonuna kadar saklayacağım"dedi ve ömrünün sonuna kadar o altınları o da saklamıştı.)


______________________SON___________________👩🏻‍💼👴🏻


    


Yorumlar

Yorum Gönder