ACIMAK ~Asel ARIKAN

...

Cevdet: Sana bir yardımda bulunabilir miyim Mürşit?

Mürşit : Geçti artık. Bu tesadüf bir iki sene önce evvel olsaydı belki eski bir arkadaşa yardım edebilirdin. Fakat şimdi... Ölüler gibiyim... Hiçbir şeye ihtiyacım yok. (Kararlı ve sert bir şekilde konuşmaya başlar içinden beş on kuruş isterdim ama lüzum yok ondan alacağımı aldım diye geçirir.)

Cevdet : ( Israr eder.) Sana mutlaka bir şey yapmalıyım Mürşit...

(Mürşit sessizliğini bozmadan gülümsedi birdenbire aklına kızı Zehra geldi ve irkildi.)

Mürşit : Bana hakikaten bir iyilik yapmak istiyor musun?

Cevdet : Elbette... Ona ne şüphe?

Mürşit : (Derin bir iç çeker ve anlatmaya başlar.) İki kızım vardı... Biri öldü... Öteki de ya ölecek... Ya ahlaksız olacak... Senin hatırlı ahbapların vardır... Şu çocuğu bir leyli mektebe kabul ettirir misin?

(Cevdet çok kararlıydı ama muhtemelen mebusların pek hatırı sayılanlardan olmadığı için kızı resmi bir mektebe koyamadı. Mürşit kendi kendine çok şükür bazı dostların yardımıyla kızım Marabet Mektebine yerleştirildi. Evladımın o canavarların elinden kurtulmasına yardımcı oldum anasıda kendiside köpek gibi ayaklarıma kapandılar. Kızım şimdi temiz yatakta masum çocuklarla merhametli muallimlerle mutludur der ve sevinir.)

"Zehra'yı gördüm. Büyümüş hemen hemen bir genç kız olmuş. Dört seneden beri görmemiş olmama rağmen o kadar çocuğun içinde derhal bulup çıkardım. Zehra mektep arkadaşlarıyla beraber bir yere gidiyordu. Allahtan son bir şey isterdim :Kocaman bir hanım olmuş kızımı son bir defa kucaklamak... Fakat buna imkân yok... Çocuğum benden utanır... Ne yapalım elverir ki o bahtiyar olsun. (Defter burada biter.)

(Zehra defteri okumayı bitirir. Defteri kalbine yaslayıp camdan dışarıyı seyreder ve okuduklarını düşünür. Gözlerinden yaşlar akar ama suratında ifade yoktur. Aniden yerinden kalkar kapıyı sert bir şekilde açıp babasının olduğu odaya girer odada kimse yoktur sakin bir şekilde babasının örtündüğü beyaz, eski çarşafın dışında kalan gri elini tutar. Öpüp koklamaya başlar ve daha çok ağlar. Kendisini suçlar "Babam... Canım babam affet beni...” ama artık özür dilemek için çok geç olduğunu anlar.) 

Yorumlar