HARNAME-------RÜYA ECRİN KARA 9/A

HARNAME
Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde develer tellal iken,pireler berber iken,ben bağda üzüm bekler, dağda odun toplar iken,

Zayıf bir eşek vardı.Yük çekmekten anası ağlardı.Bazen odun çeker,bazen su taşırdı;gece gündüz sıkıntı çekerdi.Gözü bir avuç saman görünceye dek,teni kıyım kıyım doğranırdı.
Sırtında palan alınsa,geri kalan sanki bir köpekti.

Miskin eşek gezip dolaşırken,sığırları görünce şaştı kaldı.İçleri rahat yürüyorlar,bazen de dinleniyorlardı.Ne yular dertleri vardı ne palan üzüntüsü.Ne de yük altında hasta ve şikayetçiydiler.Eşek bu hali garip buldu çok şaşırdı.Kendi durumunu gözünün önüne getirdi.Dedi ki "Biz bunlarla aynı yaratılıştayız.elde ayakta şekilde aynıyız.Bunların taç giydirilmesi neden,Bize bu ihtiyaç ve yoksulluk neden?" gerçi bizi arpa özlemi ok ve yay haline getirdi.Bunların boynuzu kim ay etti.Dedi ki "Eşeklerin en aklıllısı falancadan başkası bu müşkilimi halledemez."Gerçekten de kavrayışlı bir eşek vardı.Hem üst sınıfcta hem zekiydi.Yük altında yağları eritip,çok çağlar görmüş geçirmişti.Nuh'un gemisine girerken,şeytana kuyruğuyla yol vermişti.Üzeyr'in eşeği öldükten sonra dirilirken yatağını ben serdiydim dermiş.Kulağından kurtlar korkar,çomağından arslan ürkerdi.

Bizim miskin eşek o ulu eşeğin yanına vardı.Yüz sürdü dedi ki "Ey yüce kişi,sen eşekler içinde en olgun eşeksin.Akıllısın eyhsin ehilsin,fazılsın;senin bulacağın çözümlerde kötülük ortadan kalkarsa,deccal eşeğine sağır,kör diyecekler.Sen müminlere yol gösterici menzillerine götürücüsün.Tanrı yolunu tutmuş kişilerin eşeği olma şerefine erdin.Soyun sopun hatiplere konu oldu.Ediblere de nefesin hoş gelir.Kuşku yok sen eşeksin,bilgesin,büyüksün.Benim bir sorum var kerem eyle bunu hallet.
 
Bugün otlakta öküzler gördüm.Göğüslerini gererek yürüyorlardı.Her biri semiz ve kuvvetli,içleri dışları yağlı etli.Bize nedenini açıkla.Şu sultanlık tacı niçin bunlara layık görüldü?gökyüzünde bizim yıldızımız yok mu yer yüzünde boynuzumuz olmadı?eşek nasıl sığırdan aşağı olur?   eşek hakir ve anlayışsız olsa da yük taşıdığı için azizdir diyor insanlar.Madem yük taşımakta biz onlardan üstünüz peki neden biz boynuza layık olmadık?"Pir eşek demeye başladı "Ey bela  bağına tutsak olmuş eşek,bu işin aslını astarını iyi dinle;aklında noksanlık yoksa nedenini anla.Yaratan Allah öküzü yaratınca,öküzleri rızk nedeni kıldı.Öküzler gece gündüz buğday işler,buğday otlar buğday dişlerler.
Aziz buğdaya bu öküzler besep olduğu için Allah bunlara o yüceliği verdi.Devlet tacı başlarına kondu.Bizim büyük işimiz odundur.İçimize ateş koyan o değersiz nesnedir.Gerçek buyruksa,boynuz bir yana kulak ve kuyruk bile bize çoktur."

Cılız,hasta,dertli eşek Pir eşeğin yanından dertleri artmış olarak ayrıldı.Kendi kendine bu işin aslı kolaylaştı dedi çünkü kitaptaki bölüm açıklandı.Gideyim ben de buğday işleyeyim dedi.Bizim eşek bir tarla gördü başladı işlemeye.Bazen ayağıyla çiğniyor bazen dişiyle yiyordu.Arpa da yeşerince eşek,derdine ilaç buldu.Ekini öylesine iştahla yedi ki tarla çıplak kaldı.söyleyip çağırmaya,ağır yükleri anarak anırmaya başladı.Bir nüktedan kişi demiş ki"Nimetler ezgisiz olunca gam olur."Sonra neşesi taşınca nevva-yı uşak makamını tutturdu.Gitgide sesini yükseltti.Muhayyer makamda anırmayı sürdürdü.Cihanın yüz karası sesini öyle yükseltti ki nağme düzmek bir yana ahengi bozdu.Eşek seslerin en çirkinini çıkarınca ekinli tarlanın sahibi sesleri duydu.Eline sopayı aldığı gibi tarlaya koştu.Tarlasının halini görünce şaştı kaldı.Gördü ki tarla ekinden temizlenmiş,yeşil tarla kara toprak olmuş.Küfretmekle yüreği soğumadı.Eşeği döverek de kendisini yatıştıramadı.Bıçağını çekti ve eşeğin kulağını ve kuyruğunu kesti.Eşek gözyaşı ve kan dökerek oradan kaçmaya başladı.Yolda ne görsün pir eşek çıktı karşısına.Ne olduğunu sordu,eşek feryat figan.Yalvarıp inleyerek dedi ki "ey pir,koca tilki gibi eşek;kendimi öküz yerine koydum tüm tarlayı mahfettim.Gam yükünü çeken ve tasa balçığına şaşkın,sersem bir halde saplanan o topal eşek benim.Ne ağır yükü kaldıracak halim var ne de taşımama yardım eden var.Arpaya muhtaç yoksul bir eşekten başıma taç konmasını bekledim.Helalinden rızk isterken,bütün servetimi haramilere kaptırdım.Eğer o domuzlar buyruk çıkmazsa ah,gitti bizim kulak ile kuyruğumuz.Benim inlemelerim göklere çıktı.Adalet,ey adil padişah adalet.Fesat dünya ne kadar  bilgiyi dışarda tutup cahili has dostlar arasına soksa da o padişahın işi izzet ve naz etmek,düşmanın işi de gam çekmek ve yalvarmak olsun."

Bizim eşek sonunda,kendisinin önemsiz olduğunu;hayatının sadece yük taşımakla geçeceğini,asla boynuzunun çıkmayacağını kabullenmiş.Artık ne bir dert ne bir mihnet...Devlet üstüne devlet sürüp,mürevvet üstüne mürevvet görmüşler;yemiş,içmiş muratlarına ermişler.






















Yorumlar