Ya 3 ya 4. sınıftı. O zamanlar şiir roman nedir bilmezdim. Ama okurdum. Bir gün aklıma okuduğum şiirleri deftere yazmak geldi. Yazmaya başladım ama bu macera kısa sürdü. Çünkü kendi şiirlerimi yazmak istiyordum. Vee işte ilk şiirim:
ÖĞRETMENİM
Okumayı, yazmayı
Sensin bana öğreten.
Melek gibi yüzüme
Bakarsın hep sen.
Sayılarla uğraşmayı
Tarihlerde dolaşmayı.
Hep seninle öğrendim
Canım öğretmenim.
İşte böyle. Ve ayrıca bu şiirle okulda düzenlenen şiir yarışmasını kazanmıştım. Daha sonraları daha başka şiirler yazmaya devam ettim. Farklı konular bulup şiir yazıyor ve bundan zevk alıyordum. Zamanla hikaye de yazmaya başladım. Yakın zamanda bir şiir yarışmasına katılmıştım. Konusu bağımlılıktı. Kazandım mı kazanamadık mı bilmiyorum. Neyse konuya dönelim. Ne diyorduk? Ha tamam. Birde kendi yazdığım 23 Nisan şiirini okumuştum okul gösterilerinde. O gün bu gündür şiir yazıyorum. Hikayede yazdım. Serüven ama maalesef hatırlamıyorum. Yani şunu söyleyebilirim. Bu şiir yazma isteği bir anda ortaya çıktı. Ve iyi ki de çıkmış. Beni çok etkileyen bazı şiirler var. Mesela Orhan Veli Kanık 'ın "Anlatamıyorum" şiiri. Ya da Özdemir Asaf'ın "Akıl Gözü" şiiri. Seviyeli olarak ilerledim. Sınıf geçtikçe, yaşım ilerledikçe daha güzel cümleler kurmaya başladım. Şiirlerimde doğru orantılı olarak gelişti. Daha önce kimseye mektup yazmadım. Çünkü gerek duymadım. Ama yazmak isterim. İlk günlüğümü ilkokul öğretmenim sayesinde yazdım. Herkesin bir gününün nasıl geçtiğini yazmamızı istemişti. Ve bende kabataslak ta olsa bir günlük yazmıştım. Ama maalesef o günlük ortalarda yok. İlk metnimi sanırım 6.sınıfta yazmıştım. Macera tarzında bir metindi. 4 kişiyi konu alıyordu hikayem. Daha sonralarının nasıl geliştiğini hatırlamıyorum. Kendi yazdığım bir konuşma vardı. Onu da sahneye çıkıp okumuştum. Atatürk'le ilgiliydi. Müzik dersinde Atatürk ile ilgili küçük bir yazı yazmıştık. Türkçe öğretmenim bu yazıyı okumuş, eklemeler ve geliştirmeler yaparak sahnede okumamı istemişti. Bende öğretmenimin yardımıyla hazırlayıp okumuştum. Yani kısaca elimin değmediği yer yok galiba. Öyle mi acaba? Tabii ki de değil. Daha benim bilmediğim çok şey var. Bunu hem okuyarak hem gezerken hem de yazarak yapmaya çalışıyorum. Bu yazımda sizlere yazıyla tanışma hikayemi anlatım.
Bir yer var biliyorum.
YanıtlaSilHer şeyi söylemek mümkün
Epeyce yaklaşmışım
Duyuyorum, anlatamıyorum.
Anlatmanın hazzını yazarak yaşamak...
SilSeni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep, hep yeniden başlamak isterim.